11 Nisan 2008 Cuma

Sevgi

,Ewan 22 yaşına o sene basmıştı, kendinden emin çok zeki ve çok çekici bir
genç adam olmanın asaletini taşıyordu. 10 gün sonra Kore'deki bir savaşa
katılmak üzere İngiltere'den ayrılacaktı, hiç birşeyden korkmuyordu ama
duygusallığı nedeniyle, ülkesinden ayrılma fikri zor geliyordu ona.

Ağır adımlarla büyük kütüphaneden içeriye girdi, bir kitap alıp oturdu ve
okumaya koyuldu. Gerçekten de çok güzel temalara değinmiş etkileyici bir
kitaptı elindeki, ama daha da güzel olanı kitabı daha önce başkasının da
okumuş ve bazı yerlere notlar almış olmasıydı. Okuyanın notlar aldığı
bölümler Ewan'i da derinden etkiliyor, notları okudukca sarsılıyordu. Kim
olabilirdi bu? Hemen kütüphane memuresine gitti ve daha önce kitabı okuyan
kişinin kim olduğunu öğrendi. Holly adında bir kadındı, adresini aldı ve eve
varır varmaz bir mektup yazdı: "Büyük Kütüphanede bir kitap okudum.
Eklediğiniz notlar karşısında hayranlık duyduğumu belirtmeliyim. 10 gün
sonra Kore'ye gidiyorum, sizi tanımak - mektuplaşmak istiyorum. Cevabınızı
sabırsızlıkla bekliyorum. "Holly'den olumlu cevap geldi ve mektuplar ardı
arkasına yazılmaya başlandı.

Her yeni mektupta birbirlerinden biraz daha etkileniyor, yüreklerini
birbirlerine biraz daha açıyorlardı. 2 sene bu şekilde geçip gitti. Ewan ve
Holly birbirlerine belki binlerce mektup yazmış, her mektuptan ayrı tatlar
almışlardı. Ewan'in ülkeye geri dönme zamanı gelmişti, son mektubunda
Holly'i görmek istediğini yazdi. "Ancak seni tanıyabilmem için bana bir
resmini gönder lütfen" diye ekledi. Holly buluşmayı kabul etti fakat resmi
göndermedi. "Resmin ne önemi var ki? Bizi ilgilendiren kalplerimiz değil mi?
Yakama kırmızı bir çiçek takacağım." dedi.

Günler birbirini kovaladı ve Ewan ülkeye döndü. Trenden indiği ilk anda
gözleri Holly'i aradı. Bir müddet bakındı, sonra kalabalığın arasından
şimdiye dek gördüğü en güzel kadın belirdi. Uzunboylu, çok güzel vücutlu,
uzun sarı saçlı, masmavi iri gözleri ve mavi elbisesiyle muhteşem bir
kadındı. Kadına doğru bir adım attı, ama yakasında hiç birşey yoktu. Kadın
gözlerine baktı ve "Merhaba denizci, benimle gelmek ister misin?" diye
sordu. Tam o sırada güzel kadının omuzunun üzerinden, yakasında kırmızı
çiçek olan kadını gördü. Kısa boylu, şişman sayılacak kiloda, gri kısa
saçlı, tozlu uzun pardisesü ve kalın bilekleriyle öylece duruyordu. Ewan
şaşkındı, az önce hayatında gördüğü en güzel kadından bir teklif almıştı
ancak karşısında da yüreğine aşık olduğu kadın duruyordu. Kendini toparladı
ve yanından geçen dünyalar güzeli kadına aldırmadan ilerledi. Elinde
Holly'le birbirlerini tanımalarını sağlayan kitap vardı. Elini uzattı,
"Merhaba Holly" dedi gözlerinin içi gülerek. "Pardon" dedi kadın."Ben Holly
değilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı mavi elbiseli bayan yakama bu
çiçeği taktı ve bunun hayatının sınavı olduğunu söyledi. Sizi garın
çıkışındaki cafe'de bekliyormuş..."
Anonim

Hiç yorum yok: